Karadeniz bölgesinin yerel mutfağında unutulmaya yüz tutmuş fındık yaprağı sarması, yeniden sofralarda yer bulmaya başladı. Giresun’un Piraziz ilçesinde mayıs ayında toplanan taze fındık yaprakları, geleneksel tariflerle sarılarak yenilen bu lezzet, sadece kültürel bir değer olarak kalmayıp sağlığa faydalı bir besin haline geldi.
Piraziz Yerel Eylem Grubu Derneği (PİRYEG) üyesi Demet Öztürk, 85 yaşındaki bir kadın tarafından kendisine öğretilen tarifle yeniden canlanan bu geleneksel yemeğin yapımını şöyle anlattı: “Mayıs ayında uç yaprakları toplayıp sıcak suda haşlıyoruz. Klasik iç harçla sarıp pişiriyoruz. Üzerine limon sıktığımızda asma yaprağı sarmasından ayırt etmek neredeyse imkânsız oluyor.”
Bilimsel açıdan ise fındık yaprağının kanserle mücadelede potansiyel taşıdığı ortaya çıktı. Giresun Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Çebi, laboratuvar ortamında yapılan çalışmalarda fındık yaprağı ekstraktlarının meme ve akciğer kanseri hücrelerini öldürücü etkisi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Çebi, “Fındık yaprağında, kemoterapide kullanılan paklitaksel adlı doğal bileşene benzer maddeler bulundu. Bu, yaprağın alternatif bir antikanser ajan olarak araştırılabileceğini gösteriyor” dedi.
Prof. Dr. Çebi, antikanser madde olan paklitakselin porsuk ağacından elde edilip ilaç haline getirildiğini hatırlatarak, “Fındık yaprağı bu maddenin yeni bir kaynağı olabilir. Bu konuda projelerimiz devam ediyor. Fındık yaprağı sarması artık sadece geleneksel bir besin değil, kansere karşı umut vadeden bir gelecek sunuyor” ifadelerini kullandı.