İngiltere'de Premier Lig şampiyonu Liverpool’un kutlamaları sırasında bir aracın kalabalığa dalması sonucu bir kişi "cinayete teşebbüs" suçlamasıyla tutuklandı. Olay sonrası Merseyside Polis Teşkilatı, sürücünün “Liverpool bölgesinden 53 yaşında beyaz bir İngiliz olduğunu” açıklayarak dikkat çekici bir adım attı.

Bu açıklama, olayın üzerinden henüz iki saat geçmişken geldi. Oysa İngiltere’de benzer durumlarda polisler genellikle yalnızca yaş ve gözaltı bilgisi paylaşmakla yetiniyor. Kimlik ve etnik köken gibi detayların bu kadar erken verilmesi, geçen yaz Southport kasabasında yaşanan bıçaklı saldırı sonrasındaki gelişmeleri hatırlattı.

Southport'ta üç kız çocuğunun hayatını kaybettiği saldırının ardından polis sınırlı bilgi vermiş, bu da sosyal medyada yanlış ve ayrımcı söylentilerin hızla yayılmasına neden olmuştu. İddialar arasında saldırganın “göçmen kökenli” ve “Müslüman” olduğuna dair asılsız bilgiler yer almış, ardından ülke genelinde göçmen karşıtı eylemler baş göstermişti. Yerel camilere saldırılar düzenlenmiş, sığınmacıların kaldığı oteller hedef alınmıştı.

Olayın faali Axel Rudakubana’nın İngiltere doğumlu olduğu ve radikal dini gruplarla bir bağlantısı bulunmadığı daha sonra ortaya çıkmıştı. Ancak bu gerçekler, şiddet olaylarının önüne geçmeye yetmemişti.

Bu deneyimin ardından harekete geçen Polis ve İtfaiye Denetleme Kurumu (HMICFRS), bu ay yayımladığı raporda polis teşkilatlarının bilgi boşluğunu hızla doldurması gerektiğini vurguladı. Raporda, “Polis, çevrim içi içeriklerin önüne geçmek için kamuoyunu hızlı ve doğru biçimde bilgilendirmelidir” ifadelerine yer verildi.

Volkswagen’in 4 eski yöneticisine “dieselgate” hapsi Volkswagen’in 4 eski yöneticisine “dieselgate” hapsi

Liverpool’daki olay sonrası Merseyside Polisi’nin tutumu, bu yaklaşıma örnek teşkil etti. Polis, olayın arkasında organize bir saldırı veya göçmen bağlantısı bulunmadığını net biçimde duyurarak, kamuoyuna gerçeği yansıtan bir tablo sundu.

Ancak uzmanlara göre bu yeni yaklaşım da kendi içinde yeni soruları gündeme getiriyor. Eski Londra Metropolitan Polisi yetkilisi Helen King, “Bazen kimlik bilgileri teyit edilemeyebilir. Şüpheli farklı bir etnik ya da dini kimliğe sahip olduğunda iletişim stratejisi nasıl olacak? Bu her zaman hassas ve karmaşık bir denge meselesidir,” dedi.

Liverpool olayında sergilenen şeffaflık, bilgi eksikliğinin neden olabileceği yanlış algıların ve sosyal çalkantıların önüne geçmeyi amaçlasa da bu yöntemin her olayda uygulanamayabileceği belirtiliyor.