Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte artan terleme ve ter kokusu sorunlarına karşı sıkça kullanılan deodorant ve roll-on ürünleri, içeriklerindeki kimyasallar nedeniyle sağlık riski taşıyor. Medicana Konya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nursel Dilek, bu ürünlerde bulunan bazı kimyasal maddelerin cilt problemlerinden kansere kadar uzanan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Dilek, özellikle ftalat, triklosan, paraben, alüminyum ve toluen gibi maddelerin alerjik ve irritan kontakt dermatit, kıl kökü iltihapları, kaşıntı, kızarıklık ve tahriş gibi cilt sorunlarına neden olabileceğini söyledi. “Toluen ve paraben içeren deodorantların kansere yol açabileceğine dair bilimsel çalışmalar mevcut,” diyen Prof. Dr. Dilek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son yıllarda yapılan çalışmalarda, özellikle bu maddelerin kadınlarda meme kanseriyle ilişkilendirildiği tespit edildi. Alüminyum da benzer şekilde kansere yol açabilir. Elimizde henüz tüm maddeler için yeterli veri olmasa da, bu içeriklerin risk oluşturduğu artık bilimsel olarak biliniyor.”
Hassas cilde sahip bireylerin bu ürünleri kullanırken daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Dilek, günlük hayatta ter kokusu sorunu olmayan bireylerin bile kozmetik baskılarla bu ürünleri yoğun şekilde kullandığını, bunun da riskleri artırdığını ifade etti.
Alternatif yöntem olarak terlemeyi azaltmak amacıyla botoks uygulamalarını öneren Dilek, ehil kişilerce ve doğru dozda uygulandığında bu yöntemin güvenli ve etkili olduğunu belirtti: “Kol altına yapılan botoks uygulamalarıyla terleme ciddi oranda azaltılabilir. Böylece deodorant ve benzeri ürünlere ihtiyaç duyulmaz. Bu yöntem özellikle aşırı terleyen bireyler için hem konforlu hem de sağlıklı bir çözümdür.”
Uzmanlar, kişisel bakım ürünleri tercih edilirken içeriğe dikkat edilmesi ve mümkünse doğal içerikli, sertifikalı ürünlerin kullanılmasını öneriyor.