Kalkınma Odaklı Stratejik Araştırmalar Merkezi (KOSAM), Türkiye’nin lojistik koridorlardaki stratejik konumunu değerlendiren kapsamlı bir rapor yayımladı. “Lojistik Koridorların Kalbinde Türkiye: Jeopolitik Stratejiler ve Küresel Dönüşüm” başlıklı rapor, Türkiye’nin küresel ticaret ağlarındaki kritik rolünü ortaya koyuyor.
Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, raporla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’nin jeopolitik avantajının artık yalnızca bir kavram olmaktan çıkıp stratejik bir vizyona dönüştüğünü söyledi. Öztürk, “Türkiye, lojistik koridorlarda küresel gücün yeni adresi haline gelmiştir. Ülkemiz sadece bir geçiş ülkesi değil, lojistik kararların alındığı ve güzergahların belirlendiği stratejik bir aktördür” dedi.
Türkiye’nin Asya, Avrupa ve Afrika üçgeninde üstlendiği rolün salt coğrafi olmadığını vurgulayan Öztürk, dijitalleşme, veriye dayalı yönetim ve uluslararası entegrasyonun önemine işaret etti. Bakü-Tiflis-Kars, Marmaray, Kalkınma Yolu ve Trans-Hazar Koridoru gibi projelerin Türkiye’yi lojistikte sadece bir köprü değil, aynı zamanda tasarımcı konumuna getirdiğini söyledi.
Öztürk, bölgesel projelerin yanı sıra Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin TEN-T ağına entegrasyonu ve TRACECA, INSTC gibi çok taraflı girişimlerdeki aktif rolünün ülkeyi lojistikte stratejik merkez haline getirdiğini belirtti. Son dönemde yaşanan jeopolitik gelişmelerin Türkiye’nin bu vizyonunu daha da güçlendirdiğine değindi.
Orta Koridor ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projelerinin Türkiye’nin transit ticaret kapasitesini artıracağına ve bölgesel ticaret gücünü pekiştireceğine dikkat çeken Öztürk, lojistik altyapının modernizasyonu ve dijital çözümlerle Türkiye’nin küresel ticaretin merkezi olma yolunda ilerlediğini ifade etti.
Bu projelerin ekonomik büyümeye katkı sağladığını ve bölgesel entegrasyonu teşvik ettiğini belirten Öztürk, “Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki stratejik geçiş noktası olarak önemini artırıyor” dedi.